Smiley face
Smiley face
Smiley face

İran konferansı: Çözüm demokratik konfederalizmden geçer

11-01-2018 20:16:48
AP’de düzenlenen İran ve Rojhilat konferansında yapılan değerlendirmelerde krizden çıkış yolunun halkların ortak mücadelesiyle demokratik konfederalizm sisteminin kurulmasından geçtiği belirtildi.


 
 
 HABER MERKEZİ
 
Belçika’nın baÅŸkenti Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda(AP) İran’daki halkların sorunlarının tartışıldığı “İran ve OrtadoÄŸu’daki Krize Demokratik Çözüm Vizyonu” baÅŸlıklı bir konferans düzenleniyor.
 
Birçok ülkede yaÅŸayan uzman, akademisyen, aydın ve siyasi ÅŸahsiyetlerin katıldığı konferansta, OrtadoÄŸu’da demokrasi, İran’daki krizin nedeni ve çözümü ile Kürtler olmak üzere İran’daki halkların yaÅŸadığı sorunların çözümü üzerine tartışmalar yürütüldü.
 
Kürtler, Azeri, Beluciler ve Farsların da içerisinde olduÄŸu Demokrasi Platformu tarafından organize edilen konferansın İran’da baÅŸta Kürtler olmak üzere toplumun bütün kesimlerinin rejime karşı baÅŸlattığı baÅŸkaldırının olduÄŸu bir dönemde yapılması ise oldukça dikkat çekti.
 
Konferansa Kürtler adına ise Partiya Jiyana Azad a Kurdistan (PJAK) EÅŸ BaÅŸkanı Siyamend Muini, AP BirleÅŸik Sol Grubu Adına Martina Michels, ABD’de faaliyet yürüten İran Demokrasi DerneÄŸi BaÅŸkanı Kenneth R. Timmerman, İstanbul BoÄŸaziçi üniversitesinden Prof. Abbas Vali, Arap Aktivist Mona Sielafi, Upsala üniversitesinden Prof. Jalal Sabzevari, Belucistan Halk Partisi adına Naser Balidey, Azeri politik aktivist Farhad Basharat, Yazar Bahran Rahmani, Paris Sarbonne üniversitesinden Hasan Makaremi, kadın aktivist Jhaleh Ahmedi, konuÅŸmacı olarak katıldı.
 
‘Kürt sorunun çözümü için çaba içerisindeyiz’
 
Konferansın açılış konuÅŸmasını yapan AP Sol Grup’tan Martina Michels yaptı. Grup olarak, OrtadoÄŸu’da Kürt sorunun çözümü için çaba içerisinde olduklarını belirten Michels, “Demokratik bir OrtadoÄŸu ve Kürt sorunun çözümü için çabalar içerisindeyiz. İran, Türkiye, Suriye ve Irak’ta Kürtlerin haklarına kavuÅŸmasını istiyoruz. İran’da halk ayaklanmasını iÅŸsizlik ve yoksulluÄŸa karşı çıkmaları önemlidir. Biz grup olarak Kürtlerin kendi haklarını almasını destekliyor dayanışmamızı gösteriyoruz. Özellikle de İran’da. Kürtler olmak üzere bütün halkların, kadınların ve bütün kesimlerin hakları verilmelidir. İran artık bu siyasetini bırakmalı ve özgürlük ve demokratikleÅŸmelidir” diye konuÅŸtu.
 
‘PJAK listeden çıkartılmalı ve desteklenmelidir’
 
ABD’de faaliyet yürüten İran Demokrasi DerneÄŸi BaÅŸkanı Kenneth R. Timmerman ise İran’da rejimin tarihine deÄŸinerek, halkların tarihi boyunca baskı altında yaÅŸadığına dikkat çekti. İran rejimini sert bir dille eleÅŸtiren Timmerman, konuÅŸmasını ÅŸöyle devam etti: “Bu rejimin artık devam etmesinin meÅŸruiyeti kalmamıştır. En kısa zamanda demokrasi ve özgürlükler saÄŸlanmalıdır. Bugünkü itiraz hareketi de bunu gösteriyor. Bu itiraz sadece Tahran ve birkaç kentte deÄŸil, ülkenin bütün ÅŸehrindedir. Kürtler, Azeri, Beluciler olmak üzere her kes rahatsız ve itiraz ediyor. İlk defa baÅŸta Farslar olmak üzere bütün halklar ve kesimler bir noktada buluÅŸarak, rejime karşı özgürlük ve demokrasiyi savunuyor. Kürtler Azeriler, Beluciler her kes haklarına kavuÅŸmalı, eÄŸitim, kültür ve özgürlükleri olmalı. Bu olmasa olmaz bir halktır. Ve hayata geçmelidir.”
 
İran devletinin en katı İslami rejiminin olduÄŸunu ifade eden Kenneth R. Timmerman, PJAK’ın da ABD’nin terör örgütler listesinde çıkartılması gerektiÄŸini belirterek, desteklenmesi vurgusunda bulundu.
 
‘Rejim bölgenin demografisini deÄŸiÅŸtiriyor’
 
Açılış konuÅŸması ardından konferans, “OrtadoÄŸu ve İran’da İnsanlığın tarihi” konulu oturumla devam etti.
 
ModeratörlüÄŸünü Ghazal Aliyali ve Mohbobeh Meshkin yaptığı oturumda, ilk sunumu Arap Kadın Aktivist Mona Sielafi yaptı. İran’daki halkların tarihine dikkat çeken Sielafi, halkların İran’da baskı altında yaÅŸadığını belirtti.
 
“DiÄŸer halklar olduÄŸu gibi Araplarda baskı altında. Her ÅŸey Tahran’da, Merkezi hükümet tarafından yönetiliyor. Petrol olmak üzere yer altı zenginlikler büyük ÅŸirketler aracılığıyla el konuluyor. Bizler kendi topraklarımız hiçbir ÅŸekilde bunlardan yaralanamıyoruz. Hurma toplamamıza izin verilmiyor. Bundan dolayı köylülükler kendi yerlerini bırakıp, göç ediyor” diyen Sielafi, bu baskılara son verilmesi gerektiÄŸini belirtti.
 
Sielafi, “Demokratik, özgürlüklerin ve adaletli bir ülke için bütün halkların hakları tanınmalı. Bütün gruplar kendi dil, kültür olmak üzere özgürce yaÅŸamalıdır” dedi.
 
‘Kürtler baskı altında’
 
İstanbul BoÄŸaziçi üniversitesinden Prof. Abbas Vali ise İran’da Kürt sorunu konulu bir sunum yaptı.
 
İran’da bütün halkalar üzerinde Fars kültürünün hakim olduÄŸunu belirten Vali, Kürtlerin içerisinde bulunduÄŸu koÅŸullara dikkat çekerek, bölgenin yerli halkı olmalarına raÄŸmen baskı altında yaÅŸadıklarını söyledi. Prof. Abbas Vali, devamla ÅŸunları söyledi: “Kürtler, Azeri, Beluciler olmak üzere bütün kesimler bir olmalı. Bu zihniyete, hakim olan tek dil ve kültüre karşı çıkmalı her kesin kendini ifade edebileceÄŸi demokratik ve özgürlükler olmalı. Kürtler olmak üzere bütün halkların hakları verilmeli ve bu halklar da garanti altına alınmalı. Bunun için her ÅŸey yasa altına alınmalı. Åžu andaki rejim deÄŸiÅŸmeli oluÅŸturulacak olan yeni kanunlar, tek bir dil, kültür, etkin ve mezhep üzerine olmamalı. Demokratik, çoÄŸulcu ve kucaklayışı olmalı.”
 
‘Çözüm Öcalan’ın önerdiÄŸi demokratik konfederalizmden geçer’
 
Azeri politik aktivist Farhad Basharat de diktatör İran rejimi ülkede yaÅŸayan 82 milyon insanı baskı altında tuttuÄŸunu belirterek, “Bunlar içerisinde bölgenin en eski halkı olan Azeriler de büyük bir baskı altında. Dilleri ve kültürleri baskı altında ve bugün yok olma ile karşı karşıyadır. Bölgenin faÅŸist ülkeleri olan İran, Türkiye, Irak halkların haklarını tanımalıdır. Ya halkların haklarını tanırlar ya da yok olma ile karşı karşıya olurlar. Bölgede haklar arasında hiçbir sorun yok. Sorunun kaynağı İran rejimi ve halklara yönelik baskıcı politikalarıdır. Onun için artık yeni zamanda ulus devlet zamanı bitmiÅŸtir. Birçok halkın birlikte yaÅŸadığı bir bölgede ulus devlet ile çözüm olmaz. Çözümün adresi demokratik konfederalizm sistemidir. Bunun için Rojava örneÄŸi çok açık ve nettir. Onun için de İran’da çözümün adresi de Abdullah Öcalan’ın önerdiÄŸi demokratik konfedaralizm sistemidir” dedi.
 
Basharat, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi eleÅŸtirerek, özgürlüÄŸüne kavuÅŸması temenninde bulundu.
 
‘Bütün kesimlerin önerisiyle yeni yasa yapılmalı’
 
Belucistan Halk Partisi Sözcüsü Naser Balidey ise İran rejiminin tarihsel olarak Belucistan’ı geri bırakmak için çaba içerisinde olduÄŸunu belirtti.
 
“İran rejimi Belucistan’ı bilinçli olarak, geri bırakıyor. Bölgenin demografisin deÄŸiÅŸtirmek için her tür politikayı yürütüyor. Bu durum bugün ile ifade edilemez. Bu tarihsel bir politikadır. Biz parti olarak, çözümün demokratik ve özgürlükte geçtiÄŸine inanıyoruz. Bunun için halklar olarak mücadele etmemiz gerekiyor. Kadın hakları, çocuk hakları birçok farklı görüÅŸte olan kesimler var. Her kesin talep ve görüÅŸleri dikkate alınmalı” diyen Balidey, oluÅŸacak yeni anayasada bütün halkların ve kesimlerin talep ile görüÅŸlerinin dikkate alınarak hazırlanmasının önemine dikkat çekti. Balidey birlikte ve ortak bir yaÅŸamın ancak böyle olabileceÄŸini de sözlerine ekledi.
 
‘Dil ve kültür bir halkın kimliÄŸidir’
 
İsveç Upsala üniversitesinden Prof. Jalal Sebzevari de konuÅŸmasında İran’daki halkların dil ve kültürlerine deÄŸinerek, “Rejim, bütün halkların dil, kültür ve yaÅŸamlarını baskı altında tutuyor. Rejimden farklı dışında düÅŸünen her kes baskı altında ve özgürlükleri yok. Buna son verilmeli. Her kes dil ve kültürüyle yaÅŸamalı. Dil ve kültür bir halkın kimliÄŸidir” diyerek, rejime eleÅŸtirilerini yöneltti.
 
Konferans, ikinci oturum ile devam ediyor.
 
(yÅŸ)
 

 

İlgili Haberler
« »


-
RojNews
İletişim


Korek   : +964 7508749379

Asia      : +964 7718835920

Normal : +964 533361295

Email    : [email protected]
© Copyright 2015 RojNews. Hemû mafên portala ROJNEWS Ajansa Nûçeyan a Roj hatine parastin